Sizin için uygun satış danışmanını arıyoruz
Kilometre düşürme, ikinci el araç alım satım sürecinde en sık karşılaşılan dolandırıcılık yöntemlerinden biridir. Araç sahipleri ya da satıcılar, aracın daha az kullanılmış gibi görünmesini sağlamak amacıyla kilometre sayacını geriye alarak düşük gösterirler. Bu yöntemle aracın değerini yapay olarak yükseltmek mümkündür. Ancak, kilometre düşürülmüş bir aracı satın almak, alıcı için büyük riskler doğurabilir. Bu yazıda, kilometre düşürmenin nasıl anlaşılabileceğini, belirtilerini ve yasal durumunu detaylı olarak inceleyeceğiz.
Kilometre düşürme, bir aracın gösterge panelindeki kilometre sayacının manuel veya elektronik yöntemlerle değiştirilerek aracın olduğundan daha az kullanılmış gibi gösterilmesi işlemidir. Günümüzde dijital gösterge panellerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, bu işlem daha kolay hale gelmiş ve dolandırıcılar için bir gelir kapısı olmuştur.
Eskiden kilometre düşürme işlemi mekanik olarak yapılırken, günümüzde araçların elektronik sistemlerine bağlanarak yazılım üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bu işlem, araç geçmişini gizlemek ve alıcıları yanıltmak için kullanılır.
Kilometre düşürmenin en büyük sebebi, aracın ikinci el piyasasında daha yüksek bir fiyata satılmasını sağlamaktır. Araçların değeri, kullanım süresi ve kilometre bilgisine göre belirlendiği için, düşük kilometreye sahip araçlar daha yüksek fiyatlara alıcı bulabilir. İşte kilometre düşürme nedenleri:
Kilometre düşürme işlemi, birçok ülkede yasa dışı olarak kabul edilir ve ağır cezalarla karşı karşıya kalınabilir. Türkiye’de de kilometre düşürme işlemi suç teşkil eder ve tüketiciyi yanıltmaya yönelik bir dolandırıcılık girişimi olarak değerlendirilir.
Kilometre düşürme işlemi, genellikle araçların değerini yapay olarak artırmak amacıyla yapılan etik ve yasal olmayan bir uygulamadır. Bu işlem üç farklı yöntemle gerçekleştirilebilir:
Bu tür müdahaleler, araç alım-satım sürecinde yanıltıcı bir durum oluşturduğu için hem etik hem de yasal açıdan ciddi sorunlara yol açabilir. Kilometre düşürülmüş araçları tespit etmek için yetkili servis kayıtlarını kontrol etmek, araç geçmiş raporlarına bakmak ve bağımsız bir ekspertiz yaptırmak önemlidir.
Kilometre düşürülmüş bir aracı anlamak için birkaç farklı yöntem kullanılabilir. İşte alıcıların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar:
Kilometre düşürülmüş bir aracı anlamak için dikkat edilmesi gereken bazı yaygın belirtiler şunlardır:
Kilometre düşürme işlemi, aracın değerini suni olarak artırır. Ancak bu durum, uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilir:
Kilometre düşürme yalnızca alıcıyı maddi olarak zarara uğratmakla kalmaz, aynı zamanda araç güvenliği üzerinde de ciddi olumsuz etkiler yaratır. Bir aracın düzenli bakım periyotları genellikle kat edilen kilometreye göre planlanır. Örneğin, motor yağı değişimi, fren sisteminin kontrolü, kayış ve zincirlerin bakımı belirli kilometre aralıklarında yapılmalıdır. Ancak kilometresi düşürülmüş bir araçta bu bakımlar ertelenmiş olabilir, çünkü araç sahibi gerçek kullanım süresini gizlemiştir. Bu durum, fren sistemlerinde aşınma, motor arızaları, süspansiyon problemleri ve hatta direksiyon sisteminde beklenmedik arızalara yol açabilir. Özellikle uzun yolculuklarda veya yüksek hızlarda bu tür mekanik arızalar ciddi güvenlik riskleri doğurabilir. Örneğin, fren balatalarının ömrü dolmuşsa ve bu durum fark edilmeden araç kullanılmaya devam ederse, ani frenlemelerde aracın durma mesafesi uzar ve kazaya sebep olabilir. Aynı şekilde, aşırı yıpranmış bir triger kayışı koparsa, motor ciddi hasar görebilir ve bu durum sürüş esnasında kontrol kaybına yol açabilir. Bu tür tehlikeleri önlemek için alıcılar yalnızca aracın dış görünüşüne değil, bakım geçmişine ve teknik kontrollerine de dikkat etmelidir.
Kilometre düşürme, yalnızca bireysel alıcıları değil, tüm ikinci el araç piyasasını olumsuz etkileyen ciddi bir sorundur. Bu tür hileli işlemler, piyasa güvenilirliğini zedeler, dürüst satıcıları zor durumda bırakır ve araçların gerçek değerini belirlemeyi zorlaştırır.
Bu sorunun önüne geçmek için ikinci el araç alım-satımında şeffaflığın artırılması gerekir. Türkiye’de ekspertiz raporu zorunluluğu bulunsa da, alıcıların araç geçmişini e-Devlet üzerinden plaka ve şasi numarasıyla sorgulaması ve yetkili servis kayıtlarını incelemesi büyük önem taşır. Noterlerin kilometre bilgisi doğrulama sorumluluğunun artırılması ve Avrupa’da uygulanan “kilometre sertifikası” gibi belgelerin Türkiye’de yasal zorunluluk haline getirilmesi, dolandırıcılığın önlenmesine yardımcı olabilir.
Kilometre düşürme, sigorta şirketleri açısından da büyük bir risk oluşturur. Yanlış kilometre bilgileri, sigorta primlerinin yanlış hesaplanmasına ve eksik tazminat ödenmesine neden olabilir. Bu nedenle, piyasa düzenlemeleri güçlendirilerek daha sıkı denetimler yapılmalı ve araç geçmişi kayıt sistemleri geliştirilmelidir.
Alıcıların, düşük fiyatlı araçlara karşı dikkatli olması, detaylı ekspertiz yaptırması ve şüpheli durumlarda test sürüşü yaparak aracı incelemesi önemlidir. Bu önlemlerle hem bireysel alıcıların mağduriyeti önlenebilir hem de ikinci el araç piyasasında daha güvenilir bir ortam sağlanabilir.